Ek Tercih Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

Ek Tercih Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?



2017 ÖSYM LYS ek tercih ve yerleştirme dönemi Ağustos'da başlıyor. Üniversite adayları tercihlerini Ağustos 2017 tarihleri arasında yapacaklar. osym2017.com sitemizden tüm detaylarıyla yer alacaktır. Peki ek tercih yaparken nelere dikkat etmeli?


2017 ÖSYM LYS ek yerleştirme- ek tercih için gerekli olan kılavuz Ağustos 2017 tarihleri arasında ÖSYM'nin (http://www.osym.gov.tr/) adresinden yayınlanacak.Adayların Üniversiteli olabilmek için son şansı olan LYS ek yerleştirme kılavuzunda boş kontenjanlar listeli bir şekilde açıkça belirtilmiştir.Adayların kılavuz bilgilerini dikkatlice incelendikten sonra tercihlerini yapmaları özellikle tavsiye ediliyor.

2017 ÖSYM LYS EK YERLEŞTİRME İŞLEMLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ


2017 ÖSYS Ek Yerleştirme Tercih Robotu için Buraya Tıklayınız


Peki,2017 Ek Tercih Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli,Ek Yerleştirmede Kazanmanın Şifreleri veya Anahtarları Var mı? İşte ayrıntılar;



EK TERCİH YAPARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

-Ek yerleştirmelerde tercih yapabilmek için 1. Yerleştirmede de tercih yapmış fakat yerleştirilememiş olmak gerekir.

-ÖSYM tarafından yayınlanan tercih kılavuzunu çok iyi incelemelisin.

-En çok istediğin bölüme 1. sırada yer vermelisin; diğerlerini de aynı mantığa göre sıralayabilirsin.

-Tablo 3A’daki iki yıllık bölümleri seçerken alan içi-alan dışı durumlarına mutlaka dikkat etmelisin. Çünkü öncelik sırası alandan gelenlerin olacaktır; boşluk kalırsa alan dışından da öğrencileri yerleşebilecek.

-Tercihlerini Ağustos tarihleri arasında mutlaka yapmalısın.

Öğrenci Kardeşim,

Bundan sonraki kısımda da sana mesleklerle ilgili altın kurallar vereceğim. Bu kurallar aynı zamanda senin için iyi bir yol haritası olacak. Yol haritanı mutlaka kendin yapmalısın; bunu yaparken de elbette sormalı, araştırmalı ve okumalısın. Fakat unutma ki asıl kariyer planını sen yapacaksın. Yaptığın planını da adım adım uygulamalısın. Ailen, hocaların, uzmanlar sana fikir verebilirler ama senin adına harekete geçemezler; seni, senin adına yaşayamazlar. Onun içen de;

Stres yapmadan sakince dinle, araştır, sor ama “Unutma!” bu karar senin…

Yanlış bir karar verdiğinde suçlayacak hiç kimse bulamayacaksın…




MESLEK SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?

1. KURAL

Kendini tanı.

Yeteneklerini uzun bir eğitim yaşamın boyunca fark ettin; bu farkındalığını kullanarak ve ilgilerini de hesap ederek işe başlamalısın.

-Seçeceğin mesleğin çalışma koşullarına hazır mısın?
- Eğitim yaşamın boyunca yaşayacağın şehre ayak uydura bilecek misin?
- Seçtiğin mesleğin sana sağlayabileceği ücretle mutlu olabilecek misin?
- Senin için iş bulmak önemli mi, ya da sadece hayalidekine mi ulaşmalısın?

2. KURAL

Meslek önemlidir.

-Mesleğin, senin için kendini ifade etme aracın olacak.
-Toplumda ki kariyerini seçtiğin meslekle belirleyeceksin.
-Mesleğinle olgunlaşacaksın ve bütün paylaşımlarını onun üzerinden yapacaksın.
-Bütün üretimlerini ve maddi kazanımlarını, dolayısıyla da bütün özgürlüklerini mesleğinle elde edeceksin.

3. KURAL

Mesleğinle ilgili geleceği tahmin et.

-Seçeceğin meslek gelişmeye ne kadar açık?
-Geleceğe dönük istihdam imkânları nelerdir?

4. KURAL

Seçimlerini yaparken tek olmayacaksın; seni etkileyenler de olacak.

-Anne-Baban, arkadaşların, öğretmenlerin seni etkileyecekler.
-Etkilendiğin değer verdiğin şahsiyetler, rol model aldıklarında seni etkileyecek.
-Aldığın puana göre yönelim ya da daha fazla para kazanma arzun, çabucak iş bulabilme kaygın vs. bütün bunlar senin kararlarını zorlaştırarak etkileyecekler. Yani zorlu bir eleme sürecinden geçeceksin. Telaşa kapılmadan karar vermelisin.

5. KURAL

Seçmek istediğin üniversitede araman gerekenler.

-Eğitim kadrosu iyi mi?
-Yerleşkeleri nasıl ve ulaşımı kolay mı?
-Kütüphanesi ve kaynak birikimi güçlü mü?
-Uluslararası hareketliliği (değişim programları) var mı?
-Sosyal imkânları var mı, beslenme ve barınma koşulları yeterli mi?
-Burs imkânlar var mı ve burs kesilme koşulları neler?

6. KURAL

Ufku açık meslekleri öğrenmelisin.

-Temel ihtiyaçlara dönük meslekler her zaman iş imkânı sağlayan mesleklerdir. Gıda, sağlık, ulaşım, yönetim, hizmet vb. Bu temel bilgiden hareket et.

Mesela, bazı örnekler:

-Tıp ve diğer sağlık alanları.
-Lojistik ile ilgili alanlar.
-Kimya sektörüyle ilgili alanlar.
-Eğitim ve öğretmenlik ile ilgili alanları. Gibi…

Tabi, “Bunların dışındaki meslekler, geleceğin mesleği değildir.” denemez. Her mesleği fırsata ve kariyere dönüştürme işi yine kişilerin girişimciliğine ve kendilerini o mesleğe adamalarına bağlıdır.

Nice fırsatlarla dolu mesleklerde “fırsatsız” kalanlar olabildiği gibi, “fırsat yok” denen mesleklerden “fırsat yağmurları” yağdıranlar da oldu. Her birimiz bu türden örneklere şahit olmuşuzdur.

YGS-LYS Net Sihirbazı Tıkla İndir

Yükseköğretim (Lisans-Önlisans) Program Atlası Tıkla İndir

YGS LYS Başarı Sırası Sihirbazı Tıkla İndir
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

“Puanım ziyan olmasın”, “Açıkta kalmayayım” gibi kaygılarla puanın yettiği yere gitmek pek de doğru değil. Türkiye’de hem devlet, hem de vakıf üniversitesi sayısı arttı. Artık, açıkta kalma, bir yeri kazanamama oranı gittikçe düşüyor. Bunun için de adayların eğitim almak istedikleri alanla ilgili çok iyi bilgi sahibi olması gerekiyor. Üniversiteleri araştırmaları, mezunlarla konuşmaları ve o bölümde ders veren öğretim üyelerini tanımaları şart. Tercihlerinizi belirlemeden önce üniversitelerin internet sayfalarını inceleyin, mezunlardan bilgi alın. Şehir ya da bölüm ikileminden kaldıysanız en önemli olan şey bölüm seçimi. Okumak istediğiniz bölümü en iyi hangi üniversetede eğitim verdiğini öğrenerek orayı hedefleyin. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Aylin İldem, anne-babaların bu süreçte çocuklarına üniversite veya bölüm baskısında bulunmaması gerektiğini söyleyerek, “Aileler, bu tür baskıcı tutumları çocuklarını korumak ve kendilerine bağlı kalmalarını sağlamak için tercih edebiliyor. Ancak, bu tutum çocukların kendilerini korumayı öğrenme süreçlerini sekteye uğratabilir ve aradaki bağların zayıflamasına neden olabilir.” dedi.

İldem, ailelerin baskıcı tutumlarının bir diğer nedenin kendi hayatlarında başarmak istedikleri ancak başaramadıkları bir şeyi çocuklarına yaptırma ve bu sayede kendi özlemlerini giderme ihtiyacı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bazı ailelerde ise aile büyüklerinin mesleği gençlere miras kalır. Her ne sebeple olursa olsun, ailelerin kendi istekleri, endişeleri ve özlemleri doğrultusunda çocuklarını baskı, zorlama ve engelleme yoluyla yönlendirmemesi gerekir. Ancak, öğrenciler üniversite ve meslek seçimi sürecinde yalnız kalmamalı da. Seçimin tamamen çocuğa bırakılması ve çocuğun alternatifler karşısında nasıl karar vereceğini bilememesi, doğru bir seçimin yapılmasını engelleyebilir. Aileler, hem kendi bilgi ve deneyimlerini çocuklarıyla paylaşarak, hem de çocuklarının merak ettiği soruların yanıtlarını birlikte arayarak çocuklarının yanında olduklarını onlara hissettirebilir.”


MESLEK SEÇİMİNDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

- Üniversiteye bir girsem gerisi kolay
- İyi bir üniversite olsun da hangi bölüm olduğu önemli değil
- Ancak dört yıllık bir üniversite eğitiminde saygın ve güvenceli bir meslek edinebilirim
- Geleceğin mesleğini seçmeliyim
- Saygı görmek için saygın bir mesleğin üyesi olmalıyım
- Yaşam boyu sürdüreceğim mesleği seçme aşamasındayım
- Babamın mesleğini sürdürmek önemli
- Puanıma uygun bölümde okumalıyım


YAPACAĞIN İŞE EN UYGUN OKULU SEÇTİM

Hümeyra Çolak (2013 DİL-2 ve 3 ile YGS Türkiye birincisi, İstanbul Erkek Lisei mezunu, Koç Üniversitesi Hukuk öğrencisi):Tercih yaparken okumak istediğim bölümü biliyordum. Okul seçerken de ileride hukuk alanında nasıl bir iş yapmak istediğime ve hangi okulun beni bu işe yaklaştıracağına baktım. Ayrıca, okulun kampus hayatı, sunduğu imkânlar, eğitim kadrosu gibi kriterleri de inceledim. Bu kriterlerden benim için en önemlilerini sağlayan bir okul bulmaya çalıştım. Tercih yapacak arkadaşlara da tavsiyem kriterlerinde öncelik belirlemeleri ve yazacakları okulun her kriterde en üstün değil, öncelikli kriterlerinde üstün olmasını beklemeleridir.


PUANA GÖRE DEĞİL, KENDİNİZE GÖRE TERCİH YAPIN

Prof. Dr. Naci Gündoğan (anadolu üniversitesi Rektörü): Üniversite tercihi adayın gelecek kariyerini belirleyen en kritik aşamadır. Bu nedenle sadece üniversiteye girmiş olmak için bir tercih yapmayın. Gerçekten gelecekte çalışmayı planladığınız ve kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz bölümü ve üniversiteyi tercih edin. Bunun için de gönlünüzdeki üniversite ve bölümde eğitim gören ve mezunlarla görüşün. Tercih yaparken istediğiniz bölümleri bir önceki yılın puanlarına göre sıralanıyor. Puanı yüksek olan üniversite her zaman eğitim kalitesi görece yüksek olan üniversite ya da o aday için en uygun üniversite anlamına gelmiyor. Üniversite ve bölüm puanlarını belirleyen birçok faktör var. Örneğin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde bulunan üniversiteler şehir avantajı nedeniyle daha çok tercih ediliyor ve puanları yüksek olabiliyor. Sadece puana bakarak sıralama yapmak istemediğiniz bir üniversite ve bölüme girmenize neden olabilir. Tercih yaparken üniversitelerin fiziksel koşulları, öğretim kadrosu, sosyal imkânları, şehrin ulaşım ve konaklama durumu gibi birçok faktörü göz önünde bulundurarak sıralamanızı yapın. Unutmayın, gelecekteki hayatınızla ilgili çok önemli bir karar verme aşamasındasınız. Bu süreçte kulaktan dolma bilgilerle itibar etmeyin. Tercih edeceğiniz bölüm, meslek ve üniversite hakkında iyi bir araştırmayla doğrudan kendiniz bilgi edinin. Gelecekte bir mesleği gerçekten başarıyla yapabilmenin yalnızca yüksek puanlı bölümleri bitirmekle mümkün olmayacağını bilin.


MERAK ETTİKLERİNİZ


- MF-TM-TS-DİL puan türü ile öğrenci alan bir yükseköğretim programına yerleştirilirsem, aynı yıl Özel Yetenek Sınavıyla öğrenci alan programlara da başvurabilir miyim?

Bir aday, hem LYS’ deki puan türüyle tercih işlemleri neticesinde herhangi bir yükseköğretim programına yerleştirilip, hem de Özel Yetenek Sınavı ile öğrenci alan programlara başvuruda bulunabilirler. Her iki programa kayıt hakkı kazandıkları takdirde istediklerine kayıt yaptırabilir.

- Okul birincisiyim. Bu yıl yerleşemezsem önümüzdeki yıl okul birinciliği kontenjanından faydalanabilir miyim?

Okul birinciliği kontenjanından sadece mezun olduğunuz yıl faydalanabilirsiniz. Sonraki yıllarda okul birinciliği kontenjanından üniversiteye yerleştirilmeniz mümkün değil.

- 2016 ÖSYS’ de herhangi bir Açıköğretim programına ÖSYM tarafından yerleştirilen bir aday, 2017 ÖSYS’ye girdiğinde puan kaybına uğrar mı?

Açıköğretimin kontenjansız programlarından birine yerleştirilen öğrenci, kayıt yaptırsın ya da yaptırmasın bir sonraki yıl sınava girdiğinde puan kaybına uğramaz. Ancak kontenjanlı bir programa yerleşirse örneğin İşletme gibi Ortaöğretim Başarı Puanı(OBP) yarı yarıya düşer.

- Yurtdışında eğitim görmek istiyorum. Bunun için ne yapmam gerekiyor?

Yurtdışında eğitim görmek isteyen öğrenciler, ÖSYM’nin kılavuzunda yer alan yurtdışı programlarını yerleştirme puanlarıyla tercih edebilecekleri gibi, ÖSYM’nin kılavuzunda yer almayan diğer üniversitelere de yerleşebilir. Kılavuzda yer almayan üniversitelerde okumak isteyen öğrenciler, gitmek istedikleri üniversitenin koşullarını yerine getirerek, bu üniversitelere bireysel olarak başvuruda bulunabilir. Bazı üniversiteler YGS ve LYS’ye girme ve ÖSYM’nin kılavuzunda yer alan bir programı kazanma koşulu ararken, bazı üniversitelerde sadece YGS ve LYS’ye girme koşulu arayabilir. Bazı yurtdışı üniversitelere ise YGS ve LYS’ye girmeden de başvuruda bulunmak mümkün olabilir. Adayların ileride mağduriyet yaşamamak için yurtdışındaki üniversitelerin YÖK tarafından denkliğinin olup olmadığını çok iyi araştırmaları da gerekiyor.

- Merkezi sistemle bir yükseköğretim programına yerleşen adaylar, ek yerleştirmeye başvurabilir mi?

Sınavsız geçiş de dahil merkezi yerleştirme sonunda açıköğretimin kontenjansız programları hariç hariç bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar ek yerleştirme için başvuruda bulunamaz.

- Genel lise çıkışlı adaylar 2 yıllık Meslek Yüksekokulu tercihi yapamayacaklar mı?

“Sınavsız Yerleştirme” sonrası boş kalan kontenjanlar için yerleştirme yapılacağı için Y-YGS puanları dâhilinde koşullarını karşılayabildikleri takdirde 2 yıllık meslek yüksekokullarından tercih yapabilecek.

- YGS’den 150 barajını geçemedim. Bu durumda vakıf üniversitelerine girebilir miyim?

İster devlet, ister vakıf üniversiteleri olsun öncelikle tercih yapabilmek için meslek yüksekokulları için 150, lisans programları için de 180 puan barajını aşmak gerekir. Özel yetenek sınavıyla alan lisans programları için de 150 puan barajını geçmek yeterli.

Güncel: Yükseköğretim Kurulu (YÖK), ön lisans, açıköğretim ön lisans ve lisans programları ile özel yetenekle öğrenci alan lisans programlarına girişte kullanılan Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) uygulanan 140 baraj puanının 150'ye çıkartılması kararı aldı."Barajın 140 puandan 150 puana çıkartılması, başarı beklentisinin yüzde 10'dan yüzde 12,5'a çıkması yani 16 ham puan eşiğinin 20 ham puana yükselmesi anlamını taşımaktadır" ifadesi kullanıldı.

- Puanı belli olmayan bölümleri tercih ederken neye dikkat edelim?

Puanı belli olmayan bölümler ya yeni açılmıştır, ya ismi değişmiştir, ya da puan türü değişmiştir. Yeni açılmış bir bölüm tercihlerinde; aynı ildeki üniversitelerle karşılaştırıp onların puanları ve yüzdelik dilimleri dikkate alınmalı.

- Merkezi sistemle bir yükseköğretim programına yerleştirildim, ek yerleştirmeye başvurabilir miyim?

Sınavsız Geçiş de dahil Merkezi Yerleştirme sonunda açık öğretim programları dışında bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar ek yerleştirme için başvuramazlar.

Puanlarda sürpriz yükselme ve düşüşler olabilir

Son üç yılın başarı sıraları birkaç istisna üniversite ve bölüm dışında her yıl düşme eğilimi gösteriyor. Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, bunun nedenini üniversite ve kontenjan sayısının artmasına bağlıyor. Yeşilyurt’un adaylar tercih yaparken önerisi şöyle:

Tercihleri oluştururken bütün puan türleri için geniş bir aralıktan tercih yapın. Adayın aldığı başarı sırasının yüzde 50 üstünden başlayıp, yüzde 100 altına kadar tercih yaptırmak uygun olur. Özellikle TM ve TS puan türlerine göre yapılacak tercihlerde yüzde 50 aralığı yüzde 24’e kadar çekilmeli ve yüzde 100’ün altına kadar (hatta yazabileceği yere kadar) tercih yapmalı. Çünkü TM ve TS tercihlerinde sürpriz düşüşler ve yükselişler olabiliyor. Ayrıca adaylar tercih yaparken bir önceki yılın kontenjanları ile bu yılın kontenjanlarını karşılaştırmalılar. Azalan ya da artan kontenjanlara da dikkat etmeliler. Her yılın kendine özgü sürprizleri olabileceği gibi bu yıl da sürpriz yerleşmeler, düşen ya da yükselen bölümler göreceğiz. Bu kadar kontenjanın olduğu bir yerde mutlaka sürprizler (özellikle vakıf üniversitelerinde) olacak. 24 tercih yapılacağı için ortalama 20’inin üzerinde tercih yaptırmakta yarar var.





DOĞRU TERCİHİN PÜF NOTLARI

- Tercihlerinizi yaparken kaydolmayı en çok istediğiniz programı en üst tercihinize, daha sonra istediğiniz programı ikinci tercihinize yazın ve bütün tercihlerinizi bu şekilde sıralayın.
- Tercihlerinizin baştan 4-5 tanesini “Puanım yeterli olmayabilir.” endişesine kapılmadan, sadece ilginizi göz önüne alarak belirleyebilir, buralara en çok istediğiniz programları yazabilirsiniz.
- Kazansanız bile kaydolmayı istemediğiniz bir programa tercih listenizde yer vermeyin. Ancak ne olursa olsun bir yükseköğretim programına kaydolmak istiyorsanız sonlardaki birkaç tercih sıranıza, girebileceğinizi tahmin ettiğiniz programları yazabilirsiniz.
- İstekleriniz önemli. Sizin için ne olursa olsun bir yükseköğretim programına kaydolmak önemliyse, sonlardaki birkaç tercihinizi kendi sıralamanızın çok altında başarıya sahip programlardan yazabilirsiniz.
- Tercihlerinizi yaparken önce dört yıllık programlar sonra da AÖF programları yazılacak diye bir kural yok. Puanınıza ve isteklerinize göre bu programları karışık olarak da tercih listenizde sıralayabilirsiniz.
- Hangi üniversitenin hangi bölümüne gireceğinizi puanınız değil başarı sıranız belirleyecek. Üniversite sınavı diğer merkezi sınavlarda olduğu gibi bir sıralama sınavı. Bu tür sınavlarda önemli olan diğer adaylara göre başarı sırası. Sıralamalarda yıllara göre değişkenlik göstermeyeceğinden adayların tercih yaparken sistem ne olursa olsun başarı sıralamalarını kullanmaları en doğru işlem olacak.

ÖNCELİĞİNİZ İLGİ ALANINIZ

Mert Mestanoğlu (2013-LYS MF-2, MF-3 Birincisi, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi): Tıp fakültesini tercih ederken benim için en önemli etkenler üniversitenin akademik kadrosu, bilimsel anlamda bana katacağı vizyon ve kişisel gelişimim için bana sağladığı olanaklar oldu. Üniversite tercihi yaparken önemli olan ilk gününden mezun olduğunuz güne kadar size neler katabileceği ve üniversite sonrası hayatınıza sizi ne kadar hazırlayabileceğidir. Bölüm tercihi sırasındaki en önemli faktörler ise sizin ilgi ve yönelimlerinizdir. İnsan sevdiği işi yaptığında kuşkusuz başarıya ulaşır. Bu yüzden diğer aile bireylerinin adayı bazı seçeneklere zorlaması doğru değil.

AİLELER TERCİHTE ÇOCUKLARINA BASKI YAPMAMALI

Prof. Dr. A.Murat Tuncer (Hacettepe Üniversitesi Rektörü): Ülkemizde bir lisans programını seçmek aynı zamanda bir meslek alanını da seçmek demektir. Meslek seçimi sürecinde bireyin ilgi ve yetenek ile çevresel koşullar önemli. Burada amaç, tercih yaparken en yüksek puan ile öğrenci alan üniversiteye girmek değil, kişisel özelliklerinize uygun olan, gerçekten kendinizi geliştirebileceğiniz en uygun ortamı seçmek olmalı. Kendi yetenek, ilgi ve beklentilerinizi iyi değerlendirin. Meslek bireyin kendini gerçekleştirme yoludur. “Puanım ziyan olmasın” “açıkta kalmayayım” gibi daha çok dershane, okul, aile ve çevrenin yarattığı baskı ile oluşan kaygılara düşmeden kendinize uygun tercihler yapın. Aileler çocuklarının, çok yüksek puan ile kabul eden üniversite ve bölümlere girmesi ile “övünmek” yerine “kendi istediği yeri” seçmelerine destek vermeli.


Tercihinize yerleştikten sonra değiştirmeniz güç olacağı için bilinçli bir tercih yapın. İstemediğiniz bölümleri tercih listenize almayın. Tercih sürecinde karşılaşılan en önemli hatalardan biri de sadece puana bakarak tercihlerin yapılmasıdır. Diğer bir hata da adayın yaşadığı ildeki üniversiteleri tercih etme eğilimidir. Oysa öğrencinin kapasitesi ve yeteneği daha nitelikli bir üniversiteyi kazanmaya elverişli olabilir. Aileler çocuklarını başkalarıyla karşılaştırmamalı, onların istemedikleri programlara girmeleri için zorlamamalıdır. Hukuk, tıp, bilgisayar mühendisliği, otomotiv mühendisliği, psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik, fizik tedavi ve rehabilitasyon, okul öncesi öğretmenliği gibi lisans programları ve meslek alanlarının çok tercih edilen bölümler olduğu söylenebilir.



MERAK ETTİKLERİNİZ

YGS’ deki puan türleri ile üniversitelerin hangi bölümlerine girilir?

Bu puan türleri aşağıdaki yükseköğretim programlarına girişte kullanılıyor;

- Meslek Yüksekokullarının tüm programları (Tablo 3B ile 3A’ nın sınavsız geçişten boş kalan kontenjanları)
- Açık öğretim lisans ve ön lisans programları
- Özel yetenek gerektiren lisans programları
- Mesleki ve Teknik ortaöğretim kurumlarından mezun adayların yerleştirilmesinde ek puan uygulanan yükseköğretim lisans programları

- Okul birincisiyim, okuldan gelen puanım kaç olacak?

Okul birincisi olan bir öğrencinin AOBP’si 500 olacak. Yalnız bu puan ham puana eklenirken 0,12 katsayısı ile çarpılacak. Dolayısıyla ham puanınıza eklenecek puanınız 500X0,12=60 olacak.

- MF-TM-TS-DİL puan türü ile öğrenci alan bir yükseköğretim programına yerleştirilirsem, aynı yıl Özel Yetenek Sınavı’yla öğrenci alan programlara da başvurabilir miyim?

Bir aday, hem LYS’ deki puan türüyle tercih işlemleri sonucunda herhangi bir yükseköğretim programına yerleştirilip, hem de Özel Yetenek Sınavı ile öğrenci alan programlara başvuruda bulunabilir. Her iki programa kayıt hakkı kazandıkları takdirde sadece tek programa kayıt yaptırabilirler.

-Sadece özel yetenek sınavına başvuracak olan öğrencilerin tercih yapmasına gerek var mı?

Hayır, gerek yok. Çünkü bu adaylar merkezi yerleştirme ile değil tercih edecekleri okulun sınavlarına girerek ve özel koşullarına göre yerleştirilecekler. YGS’ de en az 150.000 puan barajını geçmeleri yeterli olur.

-Mühendislik fakülteleri ile teknoloji fakültelerinin eğitim alanları arasında farklar neler?

Öncelikle mühendislik fakülteleri daha çok bilgi ve teori ağırlıklı iken, teknoloji fakülteleri beceri ve uygulama alanına yönelik. Mühendislikte araştırma ve geliştirme hedeflenirken, teknoloji fakültelerinde ürün kalitesini oluşturma, güncel bilgileri detaylı bir şekilde uygulama, ürünleri ve üretim sistemlerini zenginleştirmek, verimliliği arttırmada güncel teknolojileri kullanmak, ekonomik sistemler ve emniyetli üretim yöntemlerini geliştirme hedefleniyor.

-Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumlarına (MTOK)Yönelik Yüksek Öğretim Programları hangileri?

- Teknoloji fakültelerinin bulunduğu üniversiteler; Fırat (Elazığ), Karabük, S.Demirel (Isparta), Marmara (İstanbul), Gazi (Ankara), Sakarya, Kocatepe (A.Karahisar), Nevşehir, Karadeniz Teknik (Trabzon), Muğla üniversiteleridir. Bu üniversitelerde; mekatronik, enerji sistemleri, metalürji ve malzeme, otomotiv, imalat, yazılım, ağaç işleri, endüstri, bilgisayar, elektrik-elektronik, inşaat, makine mühendislikleri bulunuyor. Turizm fakülteleri, Gazi, Kırklareli ve Nevşehir Üniversitesi’nde bulunuyor. Turizm fakülteleri bölümleri; turizm rehberliği, gastronomi ve mutfak sanatları ve rekreasyon yönetimi bölümleri mevcut. Sanat ve tasarım fakültesi sadece Gazi Üniversitesi’nde var. Fakültede ise; grafik tasarımı, moda tasarımı, tekstil tasarımı ve üretimi, el sanatları tasarımı ve üretimi, tekstil tasarımı ve üretimi bölümleri bulunuyor.

- Adayın tercih listesinde yer almayan ama puanının yettiği programa yerleşmesi mümkün mü?

Yerleşme işleminin yapılabilmesi için tercihte bulunması gereklidir puanı yetse de tercih yapmazsa aday yerleşemez.

Üniversite kontenjanları yüzde 10 arttı

Üniversite kontenjanları geçen yıla göre yaklaşık yüzde 10 arttırılarak 1 milyon 6 bin 321 oldu. Bu yıl en çok kontenjan devlet üniversitelerine ayrıldı. Geçen yıl toplam kontenjan 908 bin 232 idi. Yükseköğretimde en çok kontenjanı 161 bin 557 ile Anadolu Üniversitesi aldı. Bunu sırasıyla 35 bin 301 kontenjan ile İstanbul Üniversitesi izledi.


BOL BOL ARAŞTIRMA YAPIN

Mustafa Mikdat Yıldırım 2013-LYS TM-1, TM-2 ve TM-3 birincisi (Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğrencisi): Ben eşit ağırlık ile ilgili bölümleri düşünüyordum ve siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler ile hukuktan mezun insanların bu alanlarla ilgili görüşlerini aldım. Üniversitelerin sitelerinden verilen derslere baktım. Üniversitelerde ilk yıl okutulan giriş derslerinin kitaplarına göz gezdirmek insana ilgi alanını keşfetmede yardımcı oluyor. Asla puana bakarak tercih yapmayın. Önemli olan sizin ne sevip ne sevmediğiniz, hangi bölümü ne kadar çok insanın isteyip istemediğiniz değil. Meslek hayatına atılmış insanların tecrübelerinden yararlanmak da çok faydalı. Puanın yettiği en iyi 5 üniversiteyi mutlaka gezin. Hocaların özgeçmişleri üniversitelerin başarısıyla ilgili en önemli ipuçlarından biri. Kampus hayatı da önemli bir etken. Üniversiteyi en iyi anlatacaklar 1 ve 3’üncü sınıflarda okuyan öğrencilerdir. 3’üncü sınıf öğrencileri hem daha tecrübeli oluyorlar, hem de mezun olmalarına bir yıl kalmış oluyor. Dolayısıyla çok daha realist cevaplar verebiliyorlar. Buna karşın birinci sınıf öğrencilerinin üniversiteyle ilgili ilk izlenimleri de çok önemli. Derslerin nasıl işlendiği, ders dışı aktivitelerin ne şekilde olduğunu okuyan öğrencilere sormak gerekiyor. Üniversiteyi sadece internet sitesinden veya öylesine gezerek tanımak çok yanıltıcı bilgiler edinmeye yol açabiliyor.



PUANA ESİR DÜŞMEYİN

Prof. Dr. Yıldırım Üçtuığ (İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü):Tercih döneminin riskleri eskisi kadar büyük değil, çünkü açıkta kalma devri artık büyük ölçüde kapandı. Eskiden seçenek sayısı oldukça düşükken bugün nitelikli eğitim veren üniversitelerin sayısı ciddi artış göstermiş durumda. Vakıf üniversitelerinin önemli bir bölümü verdikleri nitelikli eğitimle yükseköğretim sistemi içerisindeki yerlerini güçlendiriyorlar. Üstelik vakıf üniversitelerinin bir avantajı daha var:

Program ve kontenjanlar büyük ölçüde arz-talebe göre biçimleniyor. Yani gençlerimize fiks menü değil gelişen ihtiyaçlar ve ilgi alanları doğrultusunda eğitim fırsatları sunuluyor. Puana esir düşmeyin. Gençlerimiz genellikle puanın tuttuğu en yüksek programı tercih ediyor. Ben bunu puana esir olmak olarak adlandırıyorum. Belki sınavda 10 puan daha az alsa çok daha fazla severek okuyacağı ve çalışacağı bir mesleği seçme imkanı olacakken sırf sıralamada daha üstte bir programı tutturduğu için “puanım ziyan olmasın” mantığıyla hayatını ziyan etmeyi göz alanlara bu söylediğim. Puana esir olma kadar bir diğer ciddi tehlike de “aileye, dersaneye, arkadaşlara tutsak olma” tehlikesi. Gençler, hayat sizin hayatınız. Yaşamınıza yön verirken mutlaka herkesin fikrini, görüşünü alın. Büyüklerinizin yaşam deneyimi sizinkinden fazladır. Üniversiteleri gezin ve özellikle de meslekler konusunda, bu mesleklerin ne gibi yetenekler istediği konusunda bilgi edinin. Ancak son karar sizlere ait olsun. Mesleğin kalıcı, üniversitenin geçici olduğunu unutmayın. Önceliğiniz seçeceğiniz meslek olmalı.


TERCİH YAPARKEN UNUTMAYIN

- Üniversitelerin başarı sırasını göz önünde tutun.
- Tercih kılavuzunda puan ve sıralamaların yanında özel koşul numaralarının neyi ifade ettiğini mutlaka okuyun.
- Okulun bulunduğu konuma dikkat edin.
- Bursluluk şartlarına ve eğitim dilini iyi değerlendirin.
- “Ne olursa olsun yerleşeyim.” demeyin.
- Uzmanlardan kesinlikle destek alın.



En çok kontenjanı olan 10 üniversite

Anadolu Üniversitesi: 161.577
Istanbul Üniversitesi: 35.301
Atatürk Üniversitesi: 28.048
Selçuk Üniversitesi: 19.127
Süleyman Demirel Üniversitesi: 16.865
Kocaeli Üniversitesi: 16.570
Sakarya Üniversitesi: 15.707
Akdeniz Üniversitesi: 14.786
Dumlupgınar Üniversitesi: 14.247
Celal Bayar Üniversitesi: 13.525


MERAK ETTİKLERİNİZ

Liseden mezun olamadım. Ancak YGS- LYS puanımlayım yüksek. Bir yere yerleşirsem seneye tekrar girdiğimde puanım düşer mi?

- Üniversiteyi kazanırsanız ve liseden mezun olamazsanız bir sonraki yıl puanınız düşmez. Herhangi bir üniversiteye kayıt yaptırabilmeniz için okulunuzdan mezun olmanız gerekir. Mezun olamadığınızda YGSLYS’ ye hiç girmemiş sayılırsınız.

Tercihlerimi yaptım, herhangi bir bölüme yerleşemezsem puanım düşer mi?

- Yerleşmediğiniz için puanınızda düşme olmaz.

Kaç tercih hakkım var. Açıköğretimi yazmalı mıyım?

- Toplam 30 tercih hakkınız var. Açıköğretim Fakültesi’nin kontenjanlı bölümlerini tercih ettiğinizde OBP’nizin bir sonraki yıl yarı yarıya düşeceğini unutmayın.

Özel yetenek sınavlarına başvurmak istiyorum. Tercih yaparken özel yetenekle öğrenci alan bölümleri de yazmalı mıyım?

- Özel yetenekle öğrenci alan bölümlere tercih listenizde yer vermeniz gerekmiyor. Üniversitelerin özel yetenek sınavı başvuru tarihlerini takip etmeniz ve ilgili üniversiteye başvurmanız gerekiyor.

Genel lise mezunuyum sınavsız geçiş yapabilir miyim?

- Hayır. Sınavsız geçiş sadece meslek liselerinin ilgili alanından mezun olanlara sağlanğıyor.

Sınavsız geçiş için başvurumu yaptım şimdi ne olacak? Tercihimi ne zaman yapacağım?

- Sınavsız geçiş için başvurduktan sonra aday LYS sınav sonuçlarının açıklanması sonrasında başlayacak üniversite tercih dönemini bekler. Sınavsız geçişe başvuran aday ÖSYM Tercih Kılavuzunda yer alan ve kendisine sınav geçiş hakkı verilen bölümleri tercih ettiği anda sınavsız geçişe başvurmuş sayılır.

Sınavsız geçiş tercih sonuçlarım ne zaman açıklanacak?

-Sınavsız geçiş başvuru sonuçları diğer yerleştirme sonuçları ile birlikte açıklanacak.

Çok eski yıllarda meslek lisesi mezunuyum. Halen sınavsız geçiş hakkım var mı?

-Yerleştirme öncelikleri yeni mezunlarda, ama sizin de şansınız var.

Daha önce sınavsız geçişle bir yere yerleştim, sınavsız geçişe yeniden başvuru yapabilir miyim?

- ÖSYM kılavuzunda bu konuda bir engel yok. Başvuru yapabilirsiniz, fakat öncelik yeni mezunlarda. Aday yerleştirme olasılığı konusunda bir fikir edinmek istiyorsa istediği bölümün bir önceki yılki sonuçlarını incelemeli ve yerleştirme önceliklerinde hangi yıl mezunlarının yerleştiğine bakmalı.

Meslek Lisesi mezunuyum, YGS’ye de girdim ve bir puan geldi. ÖSYM beni sınavsız geçişle mi yoksa puanla mı yerleştirecek?

- Meslek Liseli olmayan bir öğrenci meslek liselilerin sınavsız yerleştikleri ve kontenjanı 10 olan bir bölüme başvuran 11. öğrenci olsun; bu öğrenci diğer 10 öğrenciden daha fazla YGS puanı bile alsa diğer 10 öğrenci sınavsız geçiş haklarından dolayı öncelikli. Sınavsız geçilen bölümlerde puan üstünlüğü ilgili meslek lisesi mezunu olmayanlar arasında geçerli.

Sınavsız geçişle Açıköğretim okuyabilir miyim?

- Evet, okuyabilirsiniz. Meslek liselerinin ilgili alan mezunları sınavsız geçişle Açık öğretime yerleşebilirler.

Sınavsız geçişle yerleşme şansım nedir?

- Yerleşme şansınızın olması tamamen istediğiniz bölümle alakalı. Bazı bölümlerde sınavsız geçişle başvuran aday sayısı kontenjanlardan az olduğu için meslek liseli olmayanlar puanla bile alınmaktayken bazı bölümlerde son yıl mezun olan meslek liseliler veya ilgili METEB dışında kimseye yerleşme şansı kalmıyor. Bu bölümle alakalı bir durum.




MESLEK LİSELİLER SINAVSIZ ÜNİVERSİTELİ OLABİLİR

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna yakın programların uygulandığı, öncelikle kendi Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgesi (METEB) içindeki, daha sonra da bölgesi dışındaki meslek yüksekokulu ve açık öğretim ön lisans programlarına sınavsız olarak yerleştirilebiliyor. METEB, bir veya daha fazla meslek yüksekokulu ile öğretim programları bütünlüğü ve devamlılığı içinde ilişkilendirilmiş mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından oluşan eğitim bölgesi anlamını taşıyor. Her ilde bir mesleki ve teknik eğitim bölgesi bulunuyor. Ankara, İstanbul veya Eskişehir birer METEB bölgesi. METEB’in en önemli özelliği sınavsız geçişlerde adayın mezun olduğu bölümün bulunduğu il hangisiyse o ildeki tercih edilebilecek ön lisans programlarında önceliğin o METEB bölgesi içinde olanlarda olmasıdır. Üniversite tercihi, elde edilen puanın doğru kullanılması adına çok önemli. Mutlaka alternatif olarak değerlendirdiğiniz üniversitelerdeki öğrencilerin görüşlerine başvurun. Hayal kırıklığına uğramamak için özellikle üniversite öğrencilerinin yaşadığı zorlukları ve olumsuz durumları sorun. Günümüzde maalesef tıp fakültelerinde okuyan birçok öğrenci kalabalık amfilerde ders görmek durumunda kalıyor. Dolayısıyla tıp fakültesi tercih etmeyi planlıyorsanız üniversitelerin kontenjanlarına özellikle dikkat edin. Ayrıca tıp eğitiminde klinik tecrübenin önemi göz önünde bulundurulduğunda, üniversite hastanelerinin kalitesi ve hasta yelpazesinin genişliği de tercih için önemli bir kriter olmalı. Öte yandan her bölümde olduğu gibi tıp fakültesi tercihinde de akademisyen kalitesi ve ideal öğrenci-akademisyen ilişkileri en önemli ölçütlerden olmalı.


Geleceğe yönelik meslekleri tercih edin

Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü): Üniversite adayı gençler bugünlerde en heyecanlı anlarını yaşarken, yapacakları tercihlerde sadece bugünü değil, geleceğin dünyasını da göz önüne almalı. Günümüzün dinamik ve hızla değişen ekonomisi yeni gereksinimler yaratırken, bu gereksinimlere cevap verecek birçok yeni çalışma alanı açılıyor. Dönüşen ekonomi beraberinde yakın geleceğin iş dünyasını ve gereksinimlerini de dönüştürüyor. Bugün bile daha önce meslek olarak tanınmayan birçok alanda kariyer yolları açılmış durumda. Geleceğe yönelik bu hazırlığın en önemli değişkeni ise yeniliklere açık ve çok kültürlü ortamlarda çalışmaya hazır olma, farklı disiplinleri birarada kullanabilme gibi niteliklere sahip olabilmek. Gençler kendilerini esnek ve hızlı değişim geçiren geleceğin dünyasına hazırlamak için üniversite eğitiminden nasıl faydalanacağını da keşfetmeli. Üniversiteye sadece bir meslek okulu olarak yaklaşmak kişinin dünyasını daraltıcı bir etki yaratır. Üniversitenin sunduğu kültürel, sportif ortam, seçmeli derslerle sunulan farklı alanlardan çalışma imkânları ile aslında öğrenciler üniversiteye kendilerini geliştirme anlayışı içinde yaklaşmalı, çok boyutlu, öğrenmeyi öğrenen, farklılıklara açık bir anlayış geliştirme yönünde çalışmalı. Bu açıdan bakıldığında üniversite tercihi yaparken de kendilerini çok boyutlu düzeyde geliştirecek bir ortamı tercih etmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun için de sadece başkalarından duydukları ile hareket etmek yerine adaylar mutlaka üniversiteleri ziyaret ederek ve akademisyenlerle konuşarak bilgi almalı. Başkalarının doğruları her zaman sizin doğrunuz olmayabilir. Gelecek hayatınızın kapısını size açacak kurumu siz kendiniz tanıyarak belirlemelisiniz. Gelecek sizin olduğu için tercih de sizin.


Mezunlarla mutlaka konuşun

Burak Şahinoğlu (2013-LYS Y-MF-1 Y-MF-2 birincisi- (Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi): Üniversite tercihi, elde edilen puanın doğru kullanılması adına çok önemli. Mutlaka alternatif olarak değerlendirdiğiniz üniversitelerdeki öğrencilerin görüşlerine başvurun. Hayal kırıklığına uğramamak için özellikle üniversite öğrencilerinin yaşadığı zorlukları ve olumsuz durumları sorun.

Günümüzde maalesef tıp fakültelerinde okuyan birçok öğrenci kalabalık amfilerde ders görmek durumunda kalıyor. Dolayısıyla tıp fakültesi tercih etmeyi planlıyorsanız üniversitelerin kontenjanlarına özellikle dikkat edin. Ayrıca tıp eğitiminde klinik tecrübenin önemi göz önünde bulundurulduğunda, üniversite hastanelerinin kalitesi ve hasta yelpazesinin genişliği de tercih için önemli bir kriter olmalı. Öte yandan her bölümde olduğu gibi tıp fakültesi tercihinde de akademisyen kalitesi ve ideal öğrenci-akademisyen ilişkileri en önemli ölçütlerden olmalı.


MERAK ETTİKLERİNİZ

- Açıköğretim Fakültesi’nin kontenjansız bir bölümünü kazananlar, ek yerleştirmeye başvurabilir mi?

Açıköğretim Fakültesi’nin kontenjansız bölümlerini kazananlar, ek yerleştirmeye de başvurabilir.

- Tercih yaptığım halde yerleştirilmezsem seneye puanım düşer mi?

Tercih yapmak puanı düşürmez. Önemli olan bir yükseköğretim programına yerleştirilmek. Açıköğretim Fakültesi’nin kontenjansız bölümleri hariç bir yükseköğretim programına yerleştirildiğinizde, ister kayıt yaptırın, ister yaptırmayın, OBP katkınız yarı yarıya azalır.

- Puana göre mi yoksa başarı sırasına göre mi tercih yapmalıyım?

Başarı sırasına göre tercih yapılmalı. Çünkü her yıl kendi içinde yeni sonuçlar doğurur. Önemli olan sınava girdiğiniz yıl sınava giren öğrencilerin başarısıdır. Örneğin bir yıl 430 puan alan bir öğrenci sıralamalarda 40.000’lerde yer almasına rağmen; ertesi yıl 40.000’lerdeki bir öğrencinin puanı 400’lerde kalabilir. Bu nedenle bir önceki yılın puanına göre tercih yapmak bizi yanıltabilir.

Sonuç kâğıdındaki puandan hangisi işime yarar?

- Hangi puanlarınızı kullanacağınız tercihlerinize göre değişir. Örneğin sadece özel yetenek veya açık öğretim programlarına başvuracak bir aday YGS 1-2-3-4-5-6 puanlarını kullanacakken, herhangi bir mühendislik programına yerleşmek isteyen bir aday MF-4 puan türünü kullanacaktır. Tercih etmeyi düşündüğünüz bölümler hangi puan türüne göre öğrenci alıyorsa, siz de o puanınızı dikkate alın. Yükseköğretim programlarının puan türleri, ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda belirtiliyor.

- Ön lisans (2 yıllık) sınavsız geçiş programlarının dışındaki (Tablo 3B) programları tercih edebilir mi?

Bu programlara hem genel lise hem de meslek liseli YGS ilgili puan türünde 140 ve üzeri puanı almış olan adaylar tercih yapabilirler.

- Merkezi yerleştirmeyle kesin kayıt hakkı kazanan biri özel yetenek sınavına başvurabilir mi?

Bir programa yerleşen aday, isterse özel yetenek sınavlarına girebilir. Üniversitelerin özel yetenek sınavları genel olarak ağustos ayında farklı tarihlerde uygulanır. Her iki programı kazanan aday aynı anda ikisine kayıt yaptıramaz. Birini seçmek zorunda kalır. Özel yetenek sınavlarıyla ÖSYM’nin bir ilgisi yok. Üniversitelerin özel yetenek sınavları ile ilgili bilgiler web sayfalarından takip edilebilir. Sadece özel yetenekle yerleşmek isteyen adaylar merkezi yerleştirme için başvuruda bulunamazlar.

- Spor dallarında üstün başarılı adaylar ek puan alır mı?

Spor dallarında yetenekli ve üstün başarılı adaylar, spor alanlarında yükseköğretim programlarına yerleştirilirken, bu adayların ağırlıklı ortaöğretim başarı puanları, Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği bir katsayı ile çarpılarak 2017-YGS puanlarına eklenir. Bu uygulamadan yararlanabilmek için Olimpiyat Oyunları, Dünya Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası, Akdeniz Oyunları, Karadeniz Oyunları, Güney Doğu Avrupa Ülkeleri Oyunları, Üniversite Oyunları, Dünya ve Avrupa Gençlik Olimpik Festivali ile Dünya Askerî Oyunlarında 1, 2 veya 3.’lük kazanılması gerekir. Bu adaylar, merkezi yerleştirme dışında, YGS puanları, Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı puanları, yükseköğretim programlarının kontenjanları ve adayların tercihleri göz önüne alınarak ÖSYM’ce yerleştirilir. 2016-ÖSYS’de bu imkândan yararlanarak bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş olan adaylar 2017-ÖSYS’de aynı imkândan yararlanmak için tekrar başvurduklarında, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarına bakılarak Yükseköğretim Kurulunca belirlenen katsayının yarısı kadar bir katsayı uygulanır.


PRESTİJ ÖNEMLİ

Ahmet Koçak (2013-LYS TS-1, TS-2 birincisi, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi): Tercih dönemi, üniversiteye hazırlık kadar zor ve belki de daha stresli bir süreç. LYS sonucunda elde ettiğiniz puanlar, maddi manevi imkânlarınız ve diğer birçok durumu gözönünde bulundurarak tercihler yapmalısınız. Hangi üniversitenin veya bölümün en doğru tercih olacağı konusunda çok kafa yormalısınız. Umduğu kadar puan ya da iyi bir sıralama elde edememiş adaylar için iş daha da zor. Hayalindeki üniversiteye gidip istediği bölümü okuyanlar bile memnuniyetsizlik içindeler. Üniversitede geçirdiğim bir yılın ardından gördüm ki; neredeyse tüm öğrenciler kendi üniversitelerine kusur bulup diğerlerini yüceltiyor. Fakat tüm üniversitelerde aşağı yukarı durum böyle. O yüzden tercihiniz ne olursa olsun mükemmel bir öğrencilik hayatının hayalini kurmayın. Tercih yaparken öncelikle şehir, bilhassa büyük şehirler, ardından üniversitenin öğretim kadrosu ve sahip olduğu prestij, lisanstan sonrası için üniversitenin sahip olduğu imkânları düşünün. Başarılı olabileceğiniz bölümü, size en uygun üniversiteyi seçerken özellikle öğretmenlerinize, ardından ailenize ve çevrenize kulak vermeyi unutmayın.

Arzuladığınız bölümü kazanamadıysanız diğer yıl denemeyi düşünüyorsanız bu süreçte öğrencilerin çoğunun pek kayda değer sıçramalar yapamadığı da yadsınamaz bir gerçek. O yüzden üniversiteyi bir yıl daha ertelemeden önce iyi düşünün.


İLGİ VE YETENEKLERİNİZE GÖRE BÖLÜM SEÇİN

Öncelikle puanım boşa gitmesin kaygısına kapılmayın. Tavsiyem, önce hangi fakültede okumak istediğinize karar verin. Kendi ilgi ve yeteneklerinizi mümkün olduğu kadar gerçekçi olarak değerlendirmeye çalışın. Farklı alanlarda öğrenim gören öğrencilerden ve o alanlarda çalışan insanlardan mümkün olduğu kadar bilgi alın. Genel alan veya fakülte tercihini yaptıktan sonra, farklı bölümlerin ve mesleklerin ne olduğunu araştırın, alanda çalışan insanlarla konuşun. Gerçekten eğitim görmekten heyecan duyacağınız konuları, mezuniyet sonrasında çalışmak istediğiniz alanları düşünerek karar verin. Çünkü, yetenek ve ilgilerle uyumlu olan ve gerçekten isteyerek öğrenim görülen alanlarda başarı ve mutluluk da artıyor. Yaptığı işi iyi yapanlar, her zaman iş buluyor.

ÜNİVERSİTE ORTAMI DA ÖNEMLİ

“Daha yüksek puanlı bölüm benim için daha iyidir” demeden, gerçekten ne istediğinizi anlayarak tercih yapın. Üniversite seçimi çok önemli. Tercih edeceğiniz üniversitenin öğretim üyesi kadrosu, müfredatı, birlikte eğitim göreceğiniz öğrencilerin niteliği, sunulan eğitim-öğretim altyapısını inceleyin. Üniversitenin eğitim ve araştırmada ne kadar başarılı olduğuna bakın. Mezunlarının yurtiçinde ve yurtdışında iş bulma oranını, iş yaşamındaki başarılarını öğrenmeye çalışın. Seçeceğiniz üniversitenin sunduğu genel ortam ve olanaklar, kişisel ve sosyal gelişiminizde ve hayata hazırlanmanızda önemli rol oynar.

Öğrenci topluluklarının faaliyetleri; akademik-bilimsel faaliyetlerin zenginliği; kültür, sanat ve spor olanakları; eğitim süresince çalışma ve staj imkânları; uluslararası bir ortamda bulunmak, ülkemizdeki ve yurtdışındaki kuruluşlarla etkileşim fırsatları; kuracakları uzun süreli arkadaşlıklar ve dostluklar önemli. Aileler çocuklarının gelecek kararını etkilerken mümkün olduğu kadar esnek düşünsünler, ön yargılı hareket etmesinler, çocuklarının en yeterli bilgi ile karar vermesine yardımcı olsunlar. Yakın arkadaşlarla aynı bölüm ve üniversiteyi seçme yönündeki eğilimin de her zaman iyi sonuç vermediğini görüyoruz. Kent dışından gelecek öğrenciler barınma – beslenme olanaklarını ve maliyetlerini de değerlendirin. Üniversitenin öğrencilerinin yararlandığı başarı ve ihtiyaç burs ve yardımlarını araştırın.


MERAK ETTİKLERİNİZ

Kaç tercih yapma hakkım var?

-Toplamda 30 tercih hakkı var. Ama tamamını kullanmak zorunlu değil. 30’u aşmamak kaydıyla istediğiniz sayıda tercih yapabilirsiniz.

Tercih işlemlerini internetten bireysel olarak mı, yoksa başvuru merkezlerine müracaat ederek mi yapmak daha sağlıklı?

-ÖSYM’nin de kılavuzda açıkladığı gibi internet kullanımında deneyimi bulunmayan ve yanlışlık yapmaktan çekinen adayların tercihlerini Başvuru Merkezleri aracılığıyla yapmaları daha doğru olacak. Tercihlerin internet üzerinden aday tarafından gönderilmesi durumunda yapılabilecek yanlışların sorumluluğu adaya ait olacak.

Tercihlerimi ÖSYM’ye gönderdikten sonra değişiklik yapmak mümkün mü?

-Tercih işlemi için belirtilen son gün-saate kadar, internet ortamında tercih listesinde değişiklik yapabilir.

Tercih listemde son sıraya yazdığım bir bölümü benden daha düşük puanlı birisi ilk sıraya yazarsa kim daha avantajlı? Tercih sıralaması bu anlamda önemli mi?

-Puanı yüksek olan bir aday son tercihine daha önce yerleştirilir. Burada önemli olan puanın yüksek olmasıdır. Bir adayın puanınındiğerine göre yüksek olması demek sıralama olarak önde olması demektir.

Genel lise mezunuyum. 2 yıllık bir bölüme yerleştiğimde bir sonraki yıl puanım düşer mi?

-2 ya da 4 yıllık herhangi bir bölüme yerleştirildiğinzde (Açıköğretimin kontenjansız programları hariç) bir sonraki yıl OBP’niz yarı yarıya düşer.

2016 yılında Açıköğretim Fakültesi’nin iki yıllık kontenjansız bölümlerinden birini kazandım, ancak kayıt olmadım. Bu yıl puanım düşer mi?

-Açıköğretim Fakültesi’nin kontenjansız bölümlerini kazanan öğrenciler, kayıt yaptırsalar bile puanlarında düşme olmaz. Dolayısıyla sizin de OBP katkınız azalmayacak, puanınız düşmeyecek.


PUANI YÜKSEK ADAYIN ÖNCELİĞİ VAR

- Yerleştirme puanları hesaplanırken tüm adayların OBP’leri 0,12 katsayısıyla çarpılacak. Bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarından mezun olanların OBP’leri, alanlarında bir yükseköğretim programına yerleştirilirken ayrıca 0.06 ile çarpılarak yerleştirme puanlarına eklenecek.

- Yerleştirme puanlarına göre yapılacak yerleştirme işleminde ilgili yerleştirme puanı yüksek olan adaya öncelik verilecek.

- Puanınız ne kadar yüksek olursa olsun yalnız bir programa kayıt hakkı kazanabilirsiniz. Bu program ise yerleştirme puanlarıyla ya da sınavsız geçişle girebildiğiniz en üst tercihtir. Bunun altında kalan tercihler işleme konmaz.

- Merkezi yerleştirme sisteminde kayıt hakkı kazandığınız programı sonradan değiştirmeniz mümkün değil.

Tercih işlemlerinden destek almak isteyenlere ÖSYM site hazırladı (https://rehberlik.osym.gov.tr)

ÖSYM Tercih Kılavuzu